Kırım Kongo Kanamalı AteÅŸi (KKKA) Bunyaviridae ailesinin baÄŸlı bulunduÄŸu Nairovirüs grubuna ait olduÄŸu virüs kene kaynaklıdır. Ağır vakalarda ölümlere neden olabilen zoonotik yani hayvanlardan insanlara bulaÅŸan bir enfeksiyon hastalığıdır.
Kırım-Kongo Kanamalı AteÅŸi (KKKA), keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine baÄŸlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle bulaÅŸan hastalık zoonotik yani hayvanlardan insanlara bulaÅŸan bir enfeksiyon hastalığıdır. Türkiye’de hastalığın bulaÅŸtırıcısı olan asıl kene türü Hyalomma marginatum'dur.
Kırım Kongo Kanamalı AteÅŸi (KKKA) hastalığı ilk olarak 1944 yılında Kırım’da tanımlanmış ve Kırım kanamalı ateÅŸi adı verilmiÅŸtir. Daha sonra 1969’da Kongo’da da görülünce hastalığa Kırım Kongo Kanamalı AteÅŸi (KKKA) adı verilmiÅŸtir.
Kırım-Kongo kanamalı ateÅŸi (KKKA)hastalığı, % 10-40'lık bir vaka ölüm oranıyla ciddi viral hemorajik ateÅŸ salgınlarına neden olabilen bir hastalıktır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Nasıl Bulaşır?
KKKA virüsü, insanlara kene ısırmasıyla veya kesim sırasında ve hemen sonrasında enfekte hayvan kanı veya dokularıyla temas yoluyla bulaşır. İnsandan insana geçiÅŸ, virüsü taşıyan kiÅŸilerin kanları, salgıları, organları veya diÄŸer vücut sıvılarıyla yakın temas edilmesinden kaynaklanabilir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Belirtileri
Kırım Kongo Kanamalı AteÅŸi (KKKA) belirtileri, baÅŸ aÄŸrısı, yüksek ateÅŸ, sırt aÄŸrısı, eklem aÄŸrısı, mide aÄŸrısı ve kusma gibi belirtiler ile aniden baÅŸlar. Gözlerde, yüzde ve boÄŸazda kızarıklık, boÄŸaz ve damaktaki peteÅŸiler (kırmızı lekeler) yaygındır. Sarılık ve ciddi vakalarda ruh hali ve duyusal algıdaki deÄŸiÅŸiklikler de görülebilir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Tedavisi
Kene ısırması tedavisinde en önemlisi en kısa zamanda kene tedavisi yapan hastanelere baÅŸvurmaktır. Hastalara destekleyici tedavi yapılarak organizma hastalığı atlatana kadar bozulan fizyolojik dengeyi korumak ve hastanın ihtiyacı olan destek saÄŸlanır. Kene ısırması sonrasıhastaya uygulanan tedavi giriÅŸimleri arasında; sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, pıhtılaÅŸma bozukluÄŸu geliÅŸenlere taze kan ve pıhtılaÅŸma faktörü verilmesi, ağızdan beslenemeyen hastaların uygun yöntemlerle beslenmelerinin saÄŸlanması, yüksek olan ateÅŸin kontrol altına alınması ve ÅŸikâyetlerin giderilmesi için gereken tedavilerin yapılması sayılabilir.
Hastanın kısa sürede iyileÅŸmesi için kene ısırmasından emin olur olmaz, kene tedavisi yapan hastanelere vakit kaybetmeden ulaÅŸması gerekmektedir.